RankBrain, kullanıcılarının arama sorguları ile sayfa etkkileşimlerini değerlendiren Google’a yardımcı olan bir makine öğrenme sistemi, bir çeşit  yapay zekadır. Google’lın arama sonuçlarını daha isabetli sunmak maksadıyla geliştirdiği bir yapay zeka algoritmasıdır.

Bir blog yayınının içeriği açısından bakıldığında, Google algoritması ile kullanıcı etkileşimlerinin ne kadar önemli olduğunu merak ediyorsanız, searchmetrics’den (1.0 en büyük etkidir ve 0,0 etkisizdir) bu bilgi grafiğine bir göz atın.

Google RankBrain faktörleri, arama sonuçları sıralaması üzerinde bir blog yazısındaki anahtar kelime öbeği aramasına göre %1100 daha fazla etkiye sahiptir.

Google RankBrain nasıl çalışır?

Şimdi, Google RankBrain‘in nasıl çalıştığını daha iyi anlayabilmek için gerçek bir hayat örneğine göz atalım.

Birisi Google’ı açtı ve “ticaret ve faiz arasındaki farklar” kelimesini arattı.

Aynı kişi geri düğmesine basıyor ve arama sonuçlarında daha zayıf bir başlık  ile olan başka bir arama sonucuna gidiyor. Bu sayfada bulunan içerik, ilk tıkladığı sayfanın içeriğinden daha zayıf ve adamımız Google’a dönmeden önce bu sayfada da sadece 1 dakika kalıyor.

İşte RankBrain bu kullanıcı etkileşimi verilerini takip ediyor ve kendisinde tıklanan ve sayfasında daha fazla süre harcanan yazıyı arama sonuçlarında ön sıralara taşıyor. İşte bu yüzden sayfada kalma süresini arttırma ve tıklama oranını arttırma çok önemli hale geliyor.

Biraz daha detaya inelim. Üstteki grafikten de göreceğiniz gibi RankBrain iki ana bileşenden oluşuyor:

RankBrain’in Birinci Bileşeni: Tıklama Oranı

Bu anlaşıldığı üzere, belirli bir arama sonucuna tıklayanların yüzdesidir/oranıdır.

Sitenizdeki sayfalara tıklama oranlarını (Google’da aratılma şartıyla tabi), Google Search Console aracılığıyla görebilirsiniz. Konsol’da, her bir anahtar kelime öbeği, görüntülenme ve tıklama sayıları; ayrıca tıklama oranı ve sitenizin ilgili arama için sahip olacağı ortalama sıralamayı/konumu da gösterir.

Searchmetrics tarafından yapılan araştırmada, Google’da ilk üç sırayı işgal eden sayfaların yaklaşık %36 oranında bir tıklama oranına sahip olduğu tespit edildi. Bu, Google’da ilk sıralara yükselmek veya yerimizi korumak için neye ihtiyaç olduğu hakkında güzel bir fikir veriyor sanırım: tıklama oranını arttırma. 🙂

Yani yapmamız gereken şey, sıralamalarda yukarı çıkmaya devam etmek için önümüzdeki sayfalardan daha çok tıklanma almaktır. Peki tıklama oranını veya tıklama sayısını  nasıl arttırabiliriz? 

Tıklama Oranını Arttırma Yolları

Tıklama sayısını ve oranını etkileyebilecek üç unsur vardır:

1. İyi Bir Başlık

Araştırmalarıma göre başlık, tıklama trafiğinin %75’inin sorumlusudur. Bu yüzden başlık melesine ciddi şekilde eğilmemiz gerekiyor.

Dünyanın en meşhur bloggerlarına göre en dikkat çeken başlıkların formülü şöyle:

Adetlendirme + Üstünlük İfadesi + Anahtar Kelime Öbeği

Örneğin..

21 En İyi SEO Tekniği

5 Popüler Adwords Reklamı

İnsanlar, diğer başlık türüne göre bir sayı ile başlayan yazı başlıklarına bayılıyorlar. Kanıt mı? İste size istatistikler:

Tek numaralı başlıklar, çift sayılı başlıklardan %20 daha fazla tıklama alıyor.

Google kullanıcıları ayrıca, ilk olarak arama yaptıkları anahtar kelime veya anahtar kelime öbeği ile tam uyumlu başlıkları tıklamayı tercih ediyorlar.

2. Açıklama Metni

Bir Google araması sonucunda başlık altında gösterilen yer, açıklama metnidir ve açıklama metni tıklama oranını %20 etkiliyor. Yoast SEO veya All in One SEO Eklentisi ile blog yazınız için özel açıklamalar oluşturabilirsiniz. Siz özel bir açıklama oluşturmazsanız, Google, yazınınızdaki bazı metinleri açıklama olarak otomatik olarak çekecektir. Çoğu durumda bunların çok mantıklı olmayan zayıf açıklamalar olduğunu belirtelim. Bu yüzden tıklama oranını ve sayısını arttırmak için muhakkak açıklama metnine kafa yormak, zaman ayırmak gerekiyor.

Tıklamaları artırmak için en iyi meta açıklama (açıklama metni) başında aranılan şeyi gösterip sonucu göstermeyen açıklamalardır.

Örneğin…

Başlık 
9 Maddede Bloglar İçin En İyi SEO Uygulamaları

Meta Açıklama – Açıklama Metni
Blogcuların harika sonuçlar elde etmek için kullandıkları 9 Site İçi SEO taktiği vardır. Bunlardan en önemli olanı…

Bu açıklama, onları SEO‘da en önemli rolü oynayan taktiği öğrenmek için tıklamaya zorlayacaktır.

3. Tarih

Yazının yayınlanma tarihi de tıklama oranı üzerinde etkilidir. Tarihin, tıklama oranını arttırma üzerindeki etkisi de %5 diyebiliriz. Bu oran size küçük gibi gelebilir ama arama sonucu sıralamasında 1. sıradaki sonuç ile 2. – 3. sıradaki sonuç arasında önemli bir fark meydana getirebilir. Buna göre çoğu kullanıcı için en iyi sonuçlar, en güncel veya daha güncel olan sonuçlardır.

Çoğu kullanıcı yayın tarihi belli bir süreyi aşmış sayfaların sonuçlarını görmezden gelir ve aradığı konu ile alakalı daha güncel sonuçları görmek ister. Bu anlamda en rekabetçi arama sonuçlarının yayınlanma tarihleri genellikle son 90-150 gün içindedir. (Kullandıkları başlıklara ayrıca dikkatinizi çekerim  🙂 )

Yazılarınızın yayınlanma tarihini Google arama sonuçlarında daha iyi duruma getirmek en için öncelikle en çok tıklanan yazılarınızı tespit edin. Ardından, her birine kısaca yeni bir içerik ekleyip bugünün tarihi ile tekrar yayınlayın. Bu, eski içeriğin güncel kalmasına ve tarih açısından Google sonuçlarında, yine rekabet gücünüzü korumanıza yardımcı olacaktır.

Başlığınızı, açıklamanızı ve yayınlama tarihinizi optimize ettiğinizde, Google aramada tıklama oranını artırmak için gücünüzün her şeyini yaptınız.

Hatırlarsanız yukarıda RankBrain iki ana bileşenden oluştuğunu söylemiştik. Şimdi gelelim 2. bileşene.

RankBrain’in İkinci Bileşeni – Sayfada Kalma Süresi

Bir kişi bir Google aramasından sonra, belirli bir sayfayı veya yayını tıklar. İşte tam da bu andan sonra sayfada kalma süresi (oturum süresi) başlar. Kişi sayfadan ayrıldığı anda da sayfada kalma süresi sona erer. Bu istatistikler Google Analytics‘te görebilirsiniz.

Sayfada kalma süresi (oturum süresi) ne kadar uzun olursa, arama onucu sıralamalarında yazınızın sırası o kadar yükselecektir. Bu yüzden sayfada kalma süresini arttırma işine kafa yormalıyız. Yapılan çalışmalarda, en iyi 10 Google sıralamasında ortalama sayfada kalma süresinin 3 dakika 10 saniye olduğunu buldular.

Tıklama oranını etkileyen sadece üç faktör olmasına rağmen sayfada kalma süresini etkileyen çok fazla unsur vardır. Ben burada sayfada kalma süresini arttırma hususunda 7 temel  ve etkili taktikten size bahsedeceğim.

Sayfada Kalma Süresini (Ortalama Oturum Süresini) Artırma Yolları

Sayfada kalma süresini etkileyen temel faktörler şunlardır:

# 1. Yazınızın cümlelerinin, ekranın üst kısmında olduğundan emin olun.

Aşağı kaydırma yapmadan önce yazınızın ilk cümlesinin görülebildiğinden emin olmak için bir bilgisayar, dizüstü bilgisayar ve akıllı telefon ile hızlıca kontrol etmelisiniz.

# 2. Harika bir giriş ile onları yazınızın alt kısımlarına doğru çekin.

# 3. İçeriğinizi maddeler ve başlıklara kırın.

Yazınızı muhakkak madde işaretli listelere, numaralı sıralamalara/başlıklara kırın ve tek bir paragraf için hiçbir zaman sekiz cümleyi aşmayın.

# 4. Yayınlarınıza görselleri stratejik olarak yerleştirin.

Grafikler, çizelgeler ve gömülü YouTube videoları kullanmaya çalışın.

# 5. Özel bir yazı tipi ile gösterişli olmayın ve satır aralığını çok yüksek veya alçak tutmayın.

# 6. Reklamlarınızı, mobil cihazdaki birinci veya ikinci paragrafın ardından başlatın.

# 7. Mesajlarınızın son paragrafına özelleştirilmiş iç bağlantılar (hyper link) yerleştirin.

Bu 7 taktik, ortalama oturum süresini önemli ölçüde artıracak ve yazılarınızın Google sıralamasında yukarı çıkmasına yardımcı olacaktır.